Ziyaretci Defteri
Atesten Gömlek
Sevdalinka
Vadideki Zambak
Acilar Denizi
Dudaktan Kalbe
cunobag.tr.gg / cunobag2.tr.gg / cunobag3.tr.gg /


 

Sık Kullanılanlara Ekle


   
  KİTAP DÜNYASI
  konstantinapolis düştü
 

Konstantinapolis Düştü
Steven Runciman
Doğan Kitapçılık Hürriyet Medya Towers 34544 Gunesli-ISTANBUL
1972



KİTABIN ÖZETİ :

KOSTANTİNOPOLİS DÜŞTÜ – 29 MAYIS 1453

1453 yılının olayları her iki toplum içinde büyük önem taşımaktadır. Konstantino polisin fethi Türklere sadece yeni bir başkent kazandırmamış, aynı zamanda kurdukları imparatorluğun Avrupa kıtasındaki toprakların güvencesi olmuştur. Egemenliği altındaki ülkelerin merkezinde ve Avrupa – Asya geçidi üzerinde bulunan bu yeni başkent ellerinde olmadan, Türklerin kendilerini güvenlik içinde hissetmeleri imkansızdı.

Şehrin düşüşü Bizanslılar içinde derin bir anlam taşıyordu. Tarihlerinin son bölümünü kapatıyor, ihtişamlı kültürleri sona eriyordu.

1453 tarihi eski tarihçilere göre orta çağın sonu sayılmaktaydı. Ancak orta çağın sonunu belli bir tarihe bağlamak mümkün değildir. Rönesans olayı İtalya ve diğer Akdeniz ülkelerinde 1453 ‘ten önce başlamış orta çağ düşüncesi 1453’ten sonrada kuzey ülkelerinde devam etmiştir. Ancak kazanılan zaferin büyük etkisi olmuştur.

Eski roma imparatorluğu çok küçülmüştü. X1.YY.kadar Bizans ihtişam dolu, üstün bir güce sahip ve İslam ilerleyişine karşı duran tek devletti. Bu görevi XI yüzyıl ortasına kadar büyük bir başarıyla yürütebilmişti. Bu çağda Batı Avrupa Norman istilasına uğramıştır. Bizans ise taht kavgaları ve yönetim sorunlarıyla uğraştığı bir sırada iki cephede birden savaşmak zorunda kaldı. Bu durum Haçlı seferleriyle büsbütün karıştı. Bu arada Batıdaki Hıristiyanlığın doğudakinden farklı oluşu ve bu ayrılıkların köklü sorunlara dayanması, birde xı. Yüzyıldaki siyasal şartların yarattığı nedenler xıı. Yüzyılın sonlarına doğru Roma ve Konstantinopolis kiliselerinin açıkça hizipleşmesine yol açtı.

Bizans’ın siyasal alanda gerilediği bu dönem, kültürel alanda en parlak noktasına ulaştı.

İşte bu dönemde Bizans ordularıyla savaşabilecek bir kavim Bizans sınırlarına dayandı. Türkler 1071 yılında Malazgirt zaferiyle Anadolu topraklarını ele geçirmeye başladılar. Bu tarihten sonra Anadolu toprakları yavaş yavaş Türk beyliklerin eline geçmeye başladı. Osmanlı Beyliği Bizans sınırına çok yakın bir yerde kurulmuştu. Osmanlı Beyliği de Bizans’a saldırarak toprak almaya devam etti. 1353 yılında Avrupa topraklarına saldırmaya başladı. Bu tarihten itibaren Bizans’ın Avrupa toprakları da Türkler tarafından ele geçirilmeye başlandı.

Konstantinopolis ; Bizans’ın başkent idi ve Türk toprakları arasında sıkışıp kalmıştı. İşgal edilmesi an meselesiydi. Ancak çok zor bir olaydı. Türk boyunca çeşitli defalar kuşatılmış ancak alınamamıştı. En son Yıldırım Beyazıt tarafından işgal edilmiş, ancak

“ Ankara savaşı” Timur tehlikesi baş gösterince alınamamıştı.

1451 yılında II. Mehmet tahta geçtiği zaman tek düşünce si İstanbul’un alınmasıydı. Bu düşüncesini açıktan açığa dile getirmiştir. Çünkü ; çevresindeki insanların bazıları bu fikre karşı idi. Ancak 1451 yılından itibaren yapılan çalışmalar hep bu yönde idi.

Anadolu’dan ve Avrupa’dan güvenlik sağlandıktan sonra, donanmaya büyük önem verilmeye başlandı. Çünkü İstanbul’un alınması için hem karadan hem de denizden saldırılması gerekiyordu. Güçlü bir donanma bunu başarabilirdi ancak o zamana kadar Osmanlı İmparatorluğunun en güçlü donanması oluşturuldu ve kuşatmaya gönderildi. II. Mehmet’in yapmış olduğu en büyük hazırlık dökülen büyük toplardı Macar Urban tarafından yapılan toplar, Konstantinopolis bu surlara çok güveniyor ve aşılamayacağını sanıyordu. Dökülen bu toplar bu sorunu tamamen ortadan kaldırıyordu.

Yapılan bu hazırlıklardan sonra kuşatma başladı. Kuşatmanın ilk günlerinde Bizans’lılar büyük başarılar gösteriyorlar, surlar her defasında yeniden yapılıyordu. Ancak Konstantinopolis’de ilerleyen günlerde sorunlar çıkmaya başladı Avrupa destekleri de yardım göndermeyince konstantinopolis kaderine terk edilmiş oldu. Karadan Haliç’e indirilen gemiler ve Haliç’in ele geçirilmesi Bizans’ın tüm umutlarını yok etti. 28 MAYIS ‘da başlayan top atışlarından sonra şehir düşmeye başladı ve 29 MAYIS ‘da tamamen teslim oldu. Artık ; Konstantinopolis surlarında Türk bayrağı dalgalanıyordu.

Şehir teslim alındıktan sonra ; hiç kimsenin malına ve canına dokunulmadı. Fatih İstanbul’ girdikten sonra; yapılan ufak tefek yağma hareketleri de durduruldu. Özellikle kiliselere dokunulmadı. Ancak Fatih’ten sonra bu durum değişti. Fatih zamanında sadece Ayasofya kilisesi Camiye çevrildi ve ilk namaz Fatih tarafından kıldırıldı .

Bu zaferden sonra Bizans İmparatorluğu bin yıllık yaşamını noktaladı. Fatih Avrupa tarihine yön vermeye ve Avrupa’yı etkilemeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu doruk noktasına çıktı Konstantinopolis Osmanlının başkenti oldu.

Sultan Mehmet, Konstantinopolis ‘te büyük bir yapılaşma başlattı. Şehirde her gün yani yapılar yükseliyor, atölyeler kuruluyor, çarşı ve pazarlar dolup taşıyor. Fetihten beri nüfusu dört kat artmıştı. Fatih ; Bizans’ın bu köhnemiş başkentini ortadan kaldırarak yerine çeşitli ırklardan ve uluslardan oluşan uyruğun barış, düzen ve zenginlik içinde yaşayabilecekleri gösterişli bir şehir yaratmıştır.

SONUÇ :

A. KİTABIN ANA FİKRİ :

Fetihden önce Bizans’ın içinde bulunduğu durumu ele alıyor. Bu arada Osmanlı İmparatoruğunun gelişmesini, fetih için yaptıkları hazırlıkları ve Bizans’ın savunmasını gerçekçi bir dille ele alıyor.

B. KİTABIN GETİRDİĞİ YENİLİKLER : Yoktur

C. KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :

Dünya tarihi; özellikle Türk ve Bizans tarihini yakından ilgilendiren bir olayın anlatıldığı bu kitap son yıllarda yazılmış en önemli kitaplardan biridir.

 
  03 aralık 2007 den beri 172968 ziyaretçiburadaydı...  

yukari dön

Google Pagerank Checker Pagerank
 

yukari dön

En Kral Site

by cover---html-ambarim.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol